Bursa Teknik Üniversitesi projesi, Prof. Dr. Deniz Uzunsoy’un koordinatörlüğünde, Avrupa Birliği’nin en prestijli araştırma programlarından biri olan Ufuk Avrupa Marie Skłodowska-Curie (MSCA) Değişim Programı kapsamında kabul edildi. Metal malzemelerin geri dönüşümüne odaklanan bu çalışmayla BTÜ, Türkiye’den “koordinatör” konumu ile projeleri desteklenen üç üniversiteden biri oldu.
BTÜ akademisyenleri yenilikçi projelerine ulusal ve uluslararası çapta destek almaya devam ediyor. Bu kapsamda Bursa Teknik Üniversitesi, Avrupa Birliği’nin en önemli araştırma programlarından biri olan Ufuk Avrupa (Horizon Europe) Marie Skłodowska-Curie Alanı (MSCA) Değişim Programı 2024 çağrısı kapsamında büyük bir başarıya imza attı. Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi Metalurji ve Malzeme Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Deniz Uzunsoy’un koordinatörlüğünü üstlendiği “Sustainable Production of High Entropy Alloys from Secondary Metals” (İkincil Metallerden Yüksek Entropili Alaşımların Sürdürülebilir Üretimi) (SUSHEAS) başlıklı proje, toplam 736 bin 476 Euro bütçeyle desteklenmeye hak kazandı. Program kapsamında Türkiye’de desteklenmeye değer görülen üç üniversiteden biri olan Bursa Teknik Üniversitesi, Avrupa’da da bu önemli başarıya ulaşan sayılı kurumlardan biri oldu.
Çalışma 7 Ortak ile İlerleyecek
Uluslararası konsorsiyumlu projede BTÜ’nün yanında; Brunel University London (İngiltere), Norges Teknisk-Naturvitenskapelige Universitet – NTNU (Norveç), Sağlam Metal Sanayi ve Ticaret A.Ş. (Türkiye), Suranaree University of Technology (Tayland), Universidade do Porto (Portekiz), Bournemouth University (İngiltere) ve International Iberian Nanotechnology Laboratory (Portekiz) yer alıyor.
Birincil Hammadde Bağımlılığı Azaltılacak
SUSHEAS projesi hakkında bilgi veren Prof. Dr. Deniz Uzunsoy, çalışmanın çevresel sürdürülebilirlik ve malzeme teknolojilerinde yenilikçi bir adım olarak öne çıktığını söyledi. Prof. Dr. Uzunsoy, “Proje kapsamında, kimyasal olarak karmaşık ve çok bileşenli yüksek entropili alaşımların (HEA – High Entropy Alloys) üretiminde, birincil hammaddelere olan bağımlılığı azaltacağız. Çalışmamız ile daha önce geri dönüştürülmüş ikincil metallerin yeniden geri kazanımını sağlayacağız. Böylece daha çevre dostu ve enerji verimli üretim yöntemleri geliştireceğiz” dedi.
Endüstriyel Süreçlere Önemli Katkı
Günümüzde HEA üretiminin, çoğunlukla yüksek maliyetli ve çevresel etkileri yüksek birincil kaynaklara dayandığını vurgulayan Prof. Dr. Deniz Uzunsoy, SUSHEAS projesinin ikincil metallerin geri kazandırılması ile bu alana sürdürülebilirlik odaklı yeni bir vizyon kazandırmayı hedeflediğini belirtti. Prof. Dr. Uzunsoy, “Çalışmamız endüstriyel uygulamalarda; yapay zeka destekli optimizasyon, metal geri kazanımı, üretim süreçlerinin iyileştirilmesi, karakterizasyon çalışmaları ve prototip demonstrasyonları sürecinde de rol oynayacak. Aynı zamanda akademik ve endüstriyel paydaşlar arasında bilgi ve deneyim aktarımını güçlendiren stratejik araştırmacı değişimleri ile de fark yaratacak” diye konuştu.
“Geleceğin Mühendislik Malzeme Üretiminin Temelleri Atılıyor”
Prof. Dr. Uzunoy, “Projemiz, yalnızca yüksek entropili alaşımların üretiminde sürdürülebilir yöntemlerin yaygınlaşmasına katkı sağlamakla kalmayıp, aynı zamanda geleceğin ileri mühendislik malzemeleri için çevreci üretim yaklaşımlarının temellerini atmayı hedefliyor” ifadelerini de kullandı.
Rektör Çağlar: MSCA 2024 Başarısı Üniversitemizin Araştırma Gücünü Bir Kez Daha Kanıtladı
Prof. Dr. Deniz Uzunsoy ve proje ekibini tebrik eden BTÜ Rektörü Prof. Dr. Naci Çağlar, BTÜ’nün böylesine önemli bir programdan destek almasının çok önemli olduğunu söyledi. Türkiye’de destek almaya hak kazanan 3 üniversiteden 1’inin Bursa Teknik Üniversitesi olduğunu vurgulayan Rektör Naci Çağlar, “Araştırma odaklı üniversite vizyonumuz doğrultusunda, proje geliştirme ve uluslararası fonlara erişim konusundaki kurumsal yetkinliğimizin her geçen gün daha da güçlenmesi, bizlere doğru yolda ilerlediğimizi bir kez daha gösteriyor. Akademik potansiyelimizin Avrupa ölçeğinde karşılık bulması, bilimsel üretim kapasitemizin geldiği yüksek noktayı açıkça ortaya koyuyor. Bu doğrultuda proje desteklerimizin hem ulusal hem de uluslararası çapta artacağına yürekten inanıyor, çalışmada emeği geçen tüm akademisyenlerimizi tebrik ediyorum” dedi.
