Marmara Denizi’nde Denizcilik Taşımacılığı Kaynaklı Kirliliğin Müsilaj Oluşumuna Etkisi Araştırılacak
Yazı Fontu

Bursa Teknik Üniversitesi (BTÜ) Denizcilik Fakültesi ve Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi işbirliğinde hazırlanan ve TÜBİTAK 1001 Müsilaj Araştırmaları Özel Çağrısı kapsamında destek almaya hak kazanan proje ile Marmara Denizi’nde denizcilik taşımacılığı kaynaklı kirliliğin müsilaj oluşumuna etkisi araştırılacak.

Ülkemizde son dönemlerde Marmara ve Kuzey Ege bölgelerinde ortaya çıkan ve deniz ekosistemini ciddi anlamda tehdit eden musilajın, farklı mikroorganizmalar tarafından birden fazla dış etkenin bir araya gelmesi neticesinde ortaya çıktığını aktaran proje yürütücüsü Prof. Dr. Sinan Uyanık, “Marmara Denizi’nin yapısal özellikleri, iklim değişikliği, deniz ekosistemindeki besin zinciri bozulmaları, denize karasal ve denizel faaliyetlerden kaynaklanan kirlilik girişi gibi etkenlerin müsilaja neden olduğu düşünüyoruz. Bu etkenlerden, iklim değişikliği ve Marmara Denizi’nin yapısal özellikleri müsilajın engellenmesinde ilk etapta müdahale edebileceğimiz etkenler değil. Fakat müsilajın oluşmasında etkili olabilecek besin zincirindeki bozulmaya neden olan aşırı ve yanlış avlanmayı, denize karışan besin elementlerinde artışa neden olan karasal ve denizel faaliyetlerden gelen kirliliği engelleyebiliriz” ifadelerini kullandı.

 Arıtılmamış veya yeterli düzeyde arıtılmamış kentsel ve endüstriyel atık sular ve genel olarak tarımsal faaliyetlerin denizlere karışan besin elementlerinde artışa neden olduğunu aktaran Uyanık, “Denizel kirlilik etmenlerinde ise, deniz ticareti amaçlı kullanılan gemilerden kaynaklanan kirleticiler önemli bir unsur.  Deniz ticareti rotaları dikkate alındığında Türkiye’nin de ana güzergâh olarak yer aldığı, Marmara Denizi’ni içeren hattın deniz taşımacılığı amaçlı oldukça yoğun olarak kullanıldığını görüyoruz. Bu noktada gemilerden kaynaklanan kirliliği göz ardı etmemeliyiz. Gemi sintineleri yani makine altlarında biriken petrol türevleri ile kirlenmiş suların denize uygun olmayan şekilde tahliyesi, balast operasyonlarında kullanılan suların tahliyesi, evsel atık suların deşarjı, gemilerin makine soğutma sularının denize boşaltılması, petrol ve yağla kirletilmiş ambar ve tank yıkama sularının denize uygunsuz tahliyesi, katı atıkların uygunsuz bertarafı gibi uygulamalar deniz taşımacılığından kaynaklanan kirletici faaliyetlerdir. Bunlardan balast sularının hacimsel olarak çok fazla olması, dünyanın en ucundan farklı noktalara, kirletici, istilacı türler, zararlı mikroorganizmalar taşıma riskinden dolayı özellikle incelenmelidir. Yine yasak olmasına rağmen sintine sularının, alıcı ortama arıtılmaksızın verilmesi oldukça yoğun kirletici konsantrasyonlara sahip olması nedeniyle kirlilik yükü açısından değerlendirilmesi gereken önemli etmenlerden biri” şeklinde konuştu.

Proje kapsamında sintine ve balast suları ile taşınan kirleticiler ve müsilaja neden olduğu bilinen fitoplankton ve bakterilerin,  Marmara’da ortaya çıkan müsilajın oluşumunda etkili olup olamayacağını araştıracaklarını aktaran Uyanık, “Marmara Denizi’nin en önemli limanlarından Gemlik Limanı’na, farklı rotalardan gelen gemilerden alınan sintine ve balast sularında, genel fiziko kimyasal kirletici parametreler ile algal ve bakteriyel popülasyon miktarları belirlenerek, Marmara Denizi’ne deniz taşımacılığı kaynaklı ne kadar kirletici geldiğini, bu kirletici ve gelen canlı organizmaların müsilaj oluşumuna nasıl bir etkisi olduğunu görmüş olacağız”dedi.

Proje başlangıcında yapılacak veri toplama çalışmalarının ardından Marmara Denizi’ndeki limanlara yanaşan gemilerin oluşturduğu ana güzergâhlar belirleyeceklerini aktaran Uyanık, “Bu güzergâhlardan Gemlik Limanı’na yanaşan, anlamlı sayıda belirlenecek gemilerden alınacak sintine ve balast sularının fiziko kimyasal kirletici ve mikrobiyolojik karakterizasyonları gerçekleştirilecek. Fiziko kimyasal kirleticiler ve su miktarlarından faydalanarak kirletici yük hesapları yapılarak Marmara deniz havzasına gelen karasal kirletici yüklerle kıyaslamaları yapılacak. Mikrobiyolojik karakterizasyon çalışmalarında, sintine ve balast sularındaki alg türlerinin tespiti yapılacak. Sintine ve balast suları ile Marmara'ya taşınan fitoplanktonun (mikroalglerin) sayısı ve çeşitliliği taksonomik çalışmalarla belirlenmiş olacak.” şeklinde konuştu.

Yürütücülüğünü BTÜ Prof. Dr. Sinan Uyanık’ın yaptığı proje araştırma ekibinde BTÜ Öğretim Üyeleri Prof. Dr. Mete Yılmaz, Doç. Dr. Erinç Dobrucalı, Doç. Dr. Gökçe Çiçek Ceyhun, Doç. Dr. Deniz Uçar, Dr. Öğr. Üyesi Volkan Altuntaş ve İstanbul Üniversitesi’nden Doç. Dr. Muharrem Balcı bulunuyor.

20 Ağustos 2021
Bursa Teknik Üniversitesi sağlanan hizmetlerin iyileştirilmesi ve web sitesinde en iyi deneyimi yaşamanızı sağlamak için çerezleri kullanır.
close